Başbakan Yıldırım: Hata affedilir ama hainlik affedilmez

Genel Başkan Vekili ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup toplantısında konuştu.

Binali Yıldırım, "Grup Başkanvekilimiz" denilerek kürsüye davet edilmesi üzerine, "Dil sürçmesi oldu ama önemli değil. Sürekli kâğıda bakmakta fayda var. İrticalen konuşunca bazen yanlışlıklar oluyor. Biz de yapıyoruz. Olur, insanlık hali." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Polonya ziyareti nedeniyle kendisinin grup toplantısında partililerle bir araya geldiğini söyledi. Başbakan Yıldırım, tedavisi süren eski CHP Genel Başkanı ve CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'a "geçmiş olsun" temennisinde bulundu.

Binali Yıldırım, dün Kuzey Irak bölgesinde düzenlenen operasyonlarda el yapımı patlayıcı düzeneğinin infilak etmesi sonucu şehit olan 4 askere Allah'tan rahmet diledi.

Somali'de yüzlerce insanın hayatını kaybettiği bombalı terör saldırısını hatırlatan Yıldırım, terörü lanetle ve şiddetle kınadıklarını söyledi. Terörün insanlığın baş belası ve ortak tehdit olduğunu ifade eden Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:

"Teröre karşı farklı standartlar, ikiyüzlü davranışlar terörü yok etmeye değil, terörün daha fazla azmasına vesile olmaktadır. 40 yıldan fazla süredir terörle büyük mücadele yapmış ve terörden büyük zarar görmüş ülke olarak hep söylediğimiz bir şey var, hiçbir ülke, hiçbir şehir, hiçbir yer kendisini güvende hissetmesin. Terör her zaman, her yerde kapıyı çalabilir. Onun için mutlaka bu mücadelede ortak akılla birlikte hareket etmek mecburiyeti vardır."

Yıldırım, geçen haftanın yoğun geçtiğini, birçok etkinliğin gerçekleştirildiğini söyleyerek, grup toplantısının ardından 81 ilin valisiyle Ankara'da İçişleri Bakanlığının ev sahipliğinde bir araya geldiğini, illerle ilgili değerlendirmelerini aldığını hatırlattı. Başbakan Yıldırım, valilerle, kış aylarına girilirken özellikle terörle mücadele konusundaki duruma, ilerleyen süreçte neler yapılması gerektiğine ilişkin kapsamlı görüşme gerçekleştirdiğini belirtti.

Valilere, yöneticisi oldukları şehirlerde vatandaşlarla ilişkilerinde ne yapmaları ve hangi hususlara dikkat etmeleri gerektiğini aktardığını belirten Yıldırım, "Merkezi hükümet tabii ki ülkenin genelinin sorunları, vatandaşının tamamının meseleleriyle ilgilidir ama vatandaşa en yakın birimler valilerdir, belediyelerdir, kaymakamlardır, muhtarlardır. Eğer merkezi yönetimi beyin, baş olarak görürsek yerel yönetimler, mahalli idareler el ve ayaklardır. El ve ayaklar çalışmadan vücudun başarılı olma imkânı yoktur." diye konuştu.

"İş yaparken usul ve biçim hatalarına takılmayın"

Valilerin, belediye başkanlarının yaptığı işin bir anlamda, vatandaşın sorunlarını, dertlerini en iyi şekilde çözmek için hükümetin belirlediği politikalar çerçevesinde canla başla çalışmak olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:

"Biz onlara şunu söyledik, özetle dedik ki iş yaparken usul ve biçim hatalarına takılmayın. Sahada iş yapan, iş üreten herkes hata yapabilir. Eğer usulde, 'hata yaparım' diye korkarsanız, şekilde 'hata yaparım' diye korkarsanız hiçbir iş yapamazsınız. Dolayısıyla vatandaşın beklentisi de bir başka bahara kalır. Hata yapmak olur ama hainlik olmaz. Hata affedilir ama hainlik affedilmez. Onun için sahada bulunanların, planlama yapanlara göre çok daha önemli sorumluluğu var, daha da fazla gücü var. Çünkü onlar, olayın içindeler.

Ankara'dan, uzaktan sorunu tarif etmek, çözümü üretmek pek de mümkün değil. Sahadaki, buradan daha iyi bilir. O yüzden çözüm de yerel olmalı, yerinde olmalı. Bunu açıklıkla bütün valilerimize anlattık. İnşallah önümüzdeki günlerde terörle mücadele başta olmak üzere birçok alanda valilerimiz, belediye başkanlarımız bulundukları şehrin, ilçenin, beldenin hatta muhtarlarımız bulundukları köylerin konularıyla çok daha fazla yetki kullanarak gerekli çözümleri üretecekler. Artık her şeyi Ankara'ya havale etme dönemi yavaş yavaş ortadan kalkacak."

Yıldırım, bu sırada salondan yükselen "Dik dur eğilme, vekil imam seninle" sloganına, "Ya imamlar, eğilmeden nasıl yapacağız? Rükûya, secdeye nasıl gideceğiz? Onu da düşünün. Biz ancak alçakların karşısında eğilmeyiz. Rabbimizin karşısında eğiliriz." karşılığını verdi.

17 Eki 2017 - 17:02 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.