Psikolojisi Bozulan Eğitim - Ufuk Dilekçi

Eğitim adına her şeyimiz tam. * Öğretmen ve Eğitim Çalışanlarının özlük hakları diğer ülkelerle kıyaslanamayacak kadar yüksekte! * Okullarımız dünyanın en iyi eğitim ülkesi Findandiyanın mimari koşullarına ve eğitim hacmine erişmiş durumda!

Eğitim adına her şeyimiz tam.

*Öğretmen ve Eğitim Çalışanlarının özlük hakları diğer ülkelerle kıyaslanamayacak kadar yüksekte!

* Okullarımız dünyanın en iyi eğitim ülkesi Findandiyanın mimari koşullarına ve eğitim hacmine erişmiş durumda!

* Eğitim sektöründe çalışan Taşören İşçiler kadroya gerek yok biz böyle daha mutluyuz diyorlar!

* Özlük hakları diğer öğretmenlerle hiçbir şekilde eşit olmayan Sözleşmeli Öğretmenler çoluğundan çocuğundan ayrı oldukları için çok mutlular!

* Komşu, akraba kim görürse “Bu senede mi Öğretmen olamadın.’’ cümlesinin muhatabı olan Ataması Yapılmayan Öğretmenler ise bu sene olmazsa seneye atanırız, babamızın bizi dershaneye gönderecek kadar parası çok diyorlar!

* 4/B ve 4/C personeli “Eşit İş, Eşit Maaş’’ söylemini bir kenara bırakıp böyle daha mutluyuz kadroya geçmemiz çok mühim değil diyorlar!

* “Ne iş olsa yaparım.’’diyerek ekmek parası kazanmaya çalışan aslında öğretmen olan ama öğretmenliğin hiç bir hakkından yararlanmayan Ücretli Öğretmenler ise sıfır özlük ve asgari ücret dahi olmayan maaşlarıyla kendi aralarında hayat standartlarının ne kadar yükseldiğini konuşuyorlar!

* Okullarda ekonomik koşulların iyi olmasından yakınan Okul Yöneticileri, emeklilikte lazım olur diye, okulların boya, tesisat, elektrik ve ufak tamiratlarını yaparak iş öğrenmeye çalışıyorlar!

Eğitimde pembe tabloları bırakıp, gelecek nesiller için artık gerçeğe odaklanmamız lazım. Gelecek nesillerin daha iyi yetişmesini istiyorsak, eğitim sorunlarından kaçmamalı, bilakis onların üzerine gitmeliyiz. Çünkü kaçtığımız sorunlar yıllar sonra tekrar karşımıza çıkabilir. Şimdiye kadar eğitim üzerinde yaptığımız yapbozların karşımıza çıktığı gibi. Deneme yanılma yoluyla ya da eğitim masraflarını kısmaya çalışarak eğitim yönetilemez ve idare edilemez. Eğitim, binlerce öğrenciyi okul duvarları arasına sıkıştırarak bir şeyler öğretme durumu değildir. Eğitim bu ülkeyi 2023’de ve 2071’de dünyanın sayılı güçleri arasına sokma yoludur. Eğitim bu ülkede yetişecek nesillere tek vatan, tek bayrak, tek millet ve tek devleti anlatma yoludur. Eğitim 15 Temmuz gibi hain kalkışmaların bir daha yaşanmaması için öğrenci zihinlerini zehirli fikirleri karşı koruma yoludur. Eğitimi ileri götürmek istiyorsak, eğitim çalışanlarını mutlu etmek zorundayız. Okula koşa koşa gelecek öğrenciler yetiştirmek gibi okula hızlı adımlarla mutlu bir şekilde gelecek eğitimci kitlesi oluşturmak zorundayız. Eğer eğitimciler mutsuzsa, gelecekte de mutsuz bir toplum ortaya çıkacaktır.

Son dönemlerde okullarda çalışan rehber öğretmenlerin sitemleri hat safhaya ulaşmış durumda. Okullarda psikolojileri düzgün bir tek onlar vardı, onlarında bütün psikolojilerini elbirliğiyle bozmuş durumdayız. Bakmayın Rehber öğretmen dendiğine aslında hepsi Psikolojik Danışman. Hani şu psikolojiniz bozulduğunda düzeltmek için özel kurumlara binlerce tl verdiğimiz doktorların biraz daha az okumuşları. Okullarda ki görevleri gaddar ana babadan çocukları kurtarmak, kötü giden durumları yetkili birimlerle paylaşarak öğrencinin başına bir iş gelmeden, öğrenciyi kötü şeylerden kurtarmaktır. Her ne kadar gözle görülen işler yapmıyorlar gibi görünseler de aslında gözle görülmeyen en büyük işi yapan öğretmenlerdir. Yaptıkları iş gözle görülmediği için de biraz gözle görülen iş verelim diyoruz. Önce nöbet tutsunlar, sonra derse girsinler, sabah akşam mesai yapsınlar diyoruz. Onları olmadık işlerle yorup sonra da onlardan öğrenci psikolojilerini düzeltmelerini isteyeceğiz. Bilmiyorum bunda ne kadar başarılı olacağız. Başarısız olursak da zaten değiştiririz. Eğitim adına en iyi yaptığımız işlerden birisi var olanı bozmak, onu yeniden yapmak sonra onu tekrar bozmak ve tekrar bir şey oluşturmak için eğitimciler hariç herkesin fikirlerini değerlendirmek oldu. Bireysel kanaatim, rehber öğretmenlerle ilgili var olanı bozmanın herhangi bir lüzumu yoktur. Var olanı illa bozacaksak da konunun ana kahramanları olan rehber öğretmenlerin görüşünü almakta büyük fayda var. Eğitim, küçük grupların değil, ortak fikir birliğine varmış büyük grupların elinde yükselir. Bizim rehber öğretmenlerin görev tanımlarını değiştirerek psikolojilerini bozmak yerine, eğitim adına yapılacak daha önemli işlerle eğitimde ileriye gidebileceğimizi düşünüyorum. Doğruya tek yerden gidilebilir, fakat yanlışa her yerden gidilebilir. Yanlışa gitmeden doğrunun yolunu el birliğiyle bulmamız gerekmektedir.

Tüm okuyucularıma selam eder saygılar sunarım.

Ufuk DİLEKÇİ

Eğitim Bir-Sen

İstanbul 4 Nolu Şube

Sultanbeyli Temsilciliği

Yönetim Kurulu Üyesi

İletişim:

Mail : [email protected]

Twitter : dilekciufuk

21 Eyl 2017 - 22:12 - Eğitim


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.