Sadık mıyız? - Abdurrahman Sorgun yazdı...

Sıdk; kelime kökü itibariyle Arapça olup (sa-da-ga) kökünden gelir. Doğru olmak, sözünde durmak, sağlam, güçlü ve içten bağlılık anlamlarına gelir.

Sıdk; kelime kökü itibariyle Arapça olup (sa-da-ga) kökünden gelir. Doğru olmak, sözünde durmak, sağlam, güçlü ve içten bağlılık anlamlarına gelir. Sadık, sıddîk, tasdik, sadakat kelimeleri de bu kökten türemiştir. Peygamberlerin sıfatlarından biride ‘’sıdk’’(doğru sözlü, güvenilir)olmalarıdır.Aynı zamanda ’’sadakat’’ kelimesi de vefa, içten bağlılık anlamlarına gelir.

Allah’a sadakat, peygambere sadakat, kur-an’a sadakat, vatana, millete, bayrağa, dosta sadakat göstermek gerek. Allah(cellecelâlühü)Nisa suresi 69. Ayette ‘’Kim Allah’a ve peygambere itaat ederse; işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddîklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır’ ’buyurmuştur.

Yine Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallahualeyhivesellem) efendimiz’’ Allah-u Teâlâ kıyamet gününde, benim büyüklüğüm için sevişenler(dost olanlar) nerede? Onları, benim himayemden başka gölgenin bulunmadığı himayem altında gölgelendireyim’’ buyurmuştur.

Kitap ve sünnetin Sıdk’a bu kadar önem vermesi sebebiyle İslâm ahlakçıları, doğruluk, dürüstlük ve sadakati prensip edinenlere ‘’SIDDîK’’demiştir. Peygamberlikten sonra en yüksek makamdır ‘’SIDDîKİYET’’ .

Sevgili peygamberimiz(sallallahualeyhivesellem) efendimize peygamberlik görevi verildiğinde ilk olarak Hazreti Hatice annemiz iman etmiş, erkeklerden ise i Hazreti Ebubekir(radıyallahuanh) iman ederek ilk Müslüman olma şerefine ulaşmıştır. Hz. Ebubekir(radıyallahuanh)’in sadâkatine en önemli örneklerden biri de; ‘Miraç Olayıdır!’ Şöyle ki; ‘Bu muhteşem olayı müşrikler duyup kendisine yetiştirdikleri zaman, hiç tereddüt etmeden şöyle demiştir: ‘O dediyse doğrudur!’ Ki bu sözünden sonra kendisine; ‘İhlâs ve doğruluk sâhibi gibi anlamlara gelen sıddîk lâkabı verilmiştir!’ Efendimiz(sallallahualeyhivesellem), bir hadisinde şöyle buyurmuştur:

‘Sohbetiyle olsun, malıyla olsun bana en ziyade ikramda bulunan; ‘Ebu Bekir’dir!’ Eğer ben; ‘Rabbim’den başkasını dost tutacak olsaydım, mutlaka; ‘Ebû Bekir’idost edinirdim!’(Buhâri, Müslim, Tirmizi) diyerek Hz. Ebubekir efendimizin sıddîyetinitasdik etmiştir.

Yine kadınlardan da ‘‘Sıddîka’’ lâkabını alan Ebubekir efendimizin kızı, Sevgili peygamberimizin kıymetli eşi annemiz Hazreti Âişesıddîka’dır.Aişe annemiz ile ilgili peygamberimiz (sallallahualeyhivesellem)‘‘(Erkeklerden üstün çok kişi vardır. Fakat kadınlardan Firavunun ailesi Âsiye, İmran kızı Meryem ve Âişe’den başka üstün kadın yoktur. Âişe’nin diğer kadınlara üstünlüğü, tiridin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir.) [Buhari] (Tirit, en kıymetli et yemeğidir.)’’ buyurmuştur.

YazımaZiya Paşa’nın güzel bir sözüyleson vermek istiyorum; ‘‘İnsana sadakat yakışır görse de ikrah, yardımcısıdır doğrunun Hazreti Allah’’

Sadıklarla beraber olmamız dileğiyle…

Abdurrahman Sorgun

memurpostasi.com

24 Mar 2017 - 09:21 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.