Ali Yalçın: Gelir dağılımındaki adaletsizlik ortadan kaldırılmalı

Eğitim-Bir-Sen ve Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) tarafından düzenlenen “Uluslararası Eğitim Sendikacılığı Sertifika Programı”nın ikincisi 14 ülkeden 15 sendika temsilcisinin katılımıyla başladı.

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’nin Suriye’de sınır güvenliğini sağlamak amacıyla yoğun bir mücadele verdiğini belirterek, “Başta ABD olmak üzere, egemen güçler terör örgütünden bir koridor oluşturmaya çalışıyor. Terör örgütü PKK ve DEAŞ’a ABD binlerce TIR’lık silah teslim etti. Uluslararası güçler, insanlığın geleceğini tehdit eden terör örgütlerini desteklemekten vazgeçmelidir” dedi.

Eğitim-Bir-Sen ve Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) tarafından düzenlenen “Uluslararası Eğitim Sendikacılığı Sertifika Programı”nın ikincisi 14 ülkeden 15 sendika temsilcisinin katılımıyla başladı.

Amacımız, birbirimizin birikiminden faydalanmak, yeni bir dostluk köprüsü kurmaktır

TODAİE’de gerçekleştirilen programın açılışında konuşan Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, şimdiye kadar üç uluslararası eğitim sendikacıları sertifika programı düzenlediklerini hatırlatarak, “Memur sendikacılığında 1 milyonu aşkın üyesiyle Türkiye’nin yetkili konfederasyonu Memur-Sen, eğitim hizmet kolunda 450 bine yaklaşan üye sayısıyla Türkiye’nin en büyük sendikası olan Eğitim-Bir-Sen bu anlamda büyük bir kapasitedir. TODAİE, Türkiye’deki birikimiyle, kapasitesiyle köklü kuruluşlardan, en saygın akademilerindendir. Dolayısıyla iş birliği içerisinde böyle bir çalışma yapmak, hem uluslararası sendikalarla iş birliği alanını güçlendirmek hem de karşılıklı etkileşime fırsat vermek açısından önemli bir faaliyettir. Bundan önceki eğitimlerimizde çok güzel etkileşimler oldu, bizler keyif aldık ve katılımcı arkadaşlarımız da çok memnun ayrıldılar. Bazıları ile burada yüksek lisans eğitimiyle bizimle birlikteliklerine devam ediyorlar. Bu programları düzenlemekteki amacımız, karşılıklı kapasite artırımında bulunmak, birbirimizin birikiminden faydalanmak, yeni bir dostluk köprüsü kurmak, bir kardeşlik iklimi oluşturmaktır” şeklinde konuştu.

Adaleti tesis etmek, gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırmak önemlidir

“Sendikal hareket dünyada hak ve adalet arayışı, huzur arayışı, gelirin adil paylaşımı mücadelesi demektir” diyen Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya, kapitalist politikaların, emperyalist emellerin pençesinde can çekişiyor. Aşırı kazanma hırsı, her şeye sahip olma noktasındaki gayret, sorunların temelini, en önemli noktasını oluşturmaktadır. Önemli olan, insanların ihtiyaçlarını sınırlayabilmesi, imkânların ekonomik kullanılabilmesidir. Herkese yetecek bir dünya var. Adaleti tesis etmek ve gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırmak önemlidir. Ben sendikaları adalet arayışının en önemli, en güçlü, en dinamik yapıları olarak görüyorum. Sendikaların kapasitesini birleştirmeden, ortak mücadeleyi evrenselleştirmeden dünyada adaleti sağlamanın mümkün olmadığını düşünüyorum. Biz evrensel bir mücadele veriyoruz ve ortak bir fikrimiz var. Hepimizin ten rengi, yüz rengi farklı ama hepimizin alın terinin rengi aynıdır. Gözlerimizin rengi farklı ama gözyaşımızın rengi aynıdır. Dolayısıyla bu bir evrensel mücadeledir, mazlum ve mağdur adına hak arama mücadelesidir. Hakkını alamayan herkes mağdur, hakkı yenen herkes mazlumdur. Bir kişi mağdur ve mazlumsa, onun rengi, dini, dili, ırkı, şekli, milliyeti sorulmaz. Onun için evrensel bir faaliyeti beraber icra ederek, kapasite artırarak, dünyada adaletin tesisi için birlikte mücadele edebileceğimiz bir ders ortamındayız.”

Emek örgütleri olarak olaylara biraz daha geniş çerçeveden bakmalıyız

Programın sıkıntılı bir zaman dilimine denk geldiğini ifade eden Ali Yalçın, “Yanı başımızda, Suriye’de bir sıcak temas hâli söz konusu. Suriye’den 3,5 milyon kardeşimiz misafirimiz. Bu, birçok ülkenin nüfusundan fazla. Bunun bir milyon kadarı okul çağındaki çocuklardan oluşmaktadır. Bunlardan yaklaşık 650 binini okullaştırdık. Onları geleceğe hazırlamak için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak, bir süre önce ‘Türkiye’de Suriyeli Çocukların Eğitimi: Güçlükler ve Öneriler” başlıklı bir rapor yayımladık. Birçok mülteci kampını gezdim; çok sınırlı imkânlarla, trajik öykülerle ve dramatik durumlarla karşılaştım. Bu tür görüntüler Türkiye’deki kamplarda yok çok şükür. Çıtayı her geçen gün yükseltiyoruz ülke olarak. İstiyoruz ki, ülkelerindeki emperyal savaş bitsin ve ülkelerine bir an önce dönebilsinler. Dünya, Türkiye’yi yalnız bırakmaya devam ediyor. AB, Türkiye’ye 3 milyar Euro teminatta bulundu ama şimdiye kadar verdikleri rakam 300 milyon Euro. Türkiye’nin yaptığı harcamanın onda biri bile değil ama biz biliyoruz ki, bu bir insani sorumluluk ve bütün imkânlarımızı seferber ediyor, ekmeğimizi onlarla bölüşüyoruz. Dünyanın birçok yerindeki emek örgütleri bu gibi insani dramlara ses çıkarmaz, sadece üyelerinin ekonomik ve sosyal hakları için mücadele eder ve geri kalan her şeye kulaklarını kapatır. Ama Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen, böyle bir aile değil, aynı zamanda bir sosyal yardım kuruluşu gibi üyelerini organize ederek imkânlarını seferber eden bir kuruluş. Bosna-Hersek’ten Arakan’a, Orta Afrika’dan Somali’ye, Suriye’den Filistin’e, Nepal’den Filipinler’e, çok sayıda ülke var, karınca kararınca elimizi uzattığımız. Burada bir tek amacımız var: Kardeşlik iklimini büyütmek, paylaşmanın ne kadar büyük bir erdem olduğunu dünyanın tamamına yayabilmektir. Bu, üyelerimizin çok zengin olmasından değil, gönüllerinin zengin olmasından kaynaklıdır. Emek örgütleri olarak biraz daha geniş düşünmeli, olaylara biraz daha geniş çerçeveden bakmalıyız” diye konuştu.

25 bin yetimin umuduyuz

Eğitim-Bir-Sen’in paydaşı olduğu ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesine de değinen Yalçın, “Emperyal güçler başka ülkelerde kan dökmeye, çocukları yetim bırakmaya devam ediyor. Milyonlarca yetime yenileri ekleniyor. Biz sendika olarak, buna bigâne kalmadık, kalmayacağız. Bu amaçla başlattığımız yetim projesi devam ediyor. Okullarda öğrencilerimiz 1 TL ile yetim kardeşlerine destek olmaya çalışıyorlar. Şu ana kadar 25 bin yetimin umudu olduk. Bunu, bir kardeşlik köprüsü olduğu için, insanlığa borcumuz olduğu için yapıyoruz. Güç birliğini, dayanışmayı daha da artırmalıyız. Dünya ne kadar huzurlu olursa, ekmeğimiz o kadar kıymetli olacak, iç huzurumuz da o kadar fazla olacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Suriye’de sınır güvenliğini sağlamak amacıyla yoğun bir mücadele verdiğini vurgulayan Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Çünkü başta ABD olmak üzere, egemen güçler terör örgütünden bir koridor oluşturmaya çalışıyor. Terör örgütü PKK ve DEAŞ’a ABD binlerce TIR’lık silah teslim etti. Uluslararası güçler, insanlığın geleceğini tehdit eden terör örgütlerini desteklemekten vazgeçmelidir. Türkiye şu anda bir meşru müdafaa yapıyor. Çünkü 3,5 milyon Suriyeliyi barındıran ve bu anlamda yalnız bırakmayan bir ülke olarak yanı başımızdaki savaştan en fazla etkilenen ülkeyiz. Eğitim faaliyetimizin dünya barışına vesile olmasını diliyorum.”

Aslan: Geleceği birlikte inşa ediyoruz

TODAİE Genel Müdürü Prof. Dr. Onur Ender Aslan ise, barış ve kardeşlik için böyle programlara ihtiyaç olduğunu ifade ederek, “Bu program sadece sertifika programı ile son bulmuyor. Her yıl mezun olan öğrencilerimizden bazıları yüksek lisans ve doktora programlarına kaydoldular. Aranızdan en iyilerini yüksek lisan ve doktora programlarına kaydetmek istiyoruz. Barış ve kardeşlik için böyle programlara ve birbirimizi tanımaya ihtiyaç var. Birbirimizi ne kadar çok tanırsak gönül coğrafyamız o kadar genişler, birbirimize husumet değil, dostluk besleriz. Dolayısıyla buna katkı sağlayan programların düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Memur-Sen Konfederasyonu ve Eğitim-Bir-Sen, dünyanın 5 bin km ötesinden sizleri getirebilen bir networke sahiptir. Bana göre Türkiye’de diğer sivil toplum örgütlerine başlı başına örnektir. Bu, sözle olmaz, görüldüğü gibi icraatla oluyor. Geleceği birlikte inşa ediyoruz” dedi.

22 Oca 2018 - 22:10 - Memur Haber


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.