Bayram beslenmesi için 'altın' uyarılar

Uzmanlar, Kurban Bayramı'nda sürdürülen dengeli ve sağlıklı beslenmeyle olası sağlık sorunlarının önüne geçilebileceğini bildiriyor.

Uzmanlar, Kurban Bayramı'nda sürdürülen dengeli ve sağlıklı beslenmeyle olası sağlık sorunlarının önüne geçilebileceğine dikkati çekiyor.

Kurban Bayramı'nın sorunsuz geçirilebilmesi için altın kuralın beslenmenin doğru programlanmasından geçtiğine işaret eden uzmanlar, etin nasıl pişirileceğinden doğru tatlı tercihine kadar birçok önemli konuda uyarıda bulunuyor.

Uzmanlar, et, tatlı, asitli içecek ve tuz tüketiminin arttığı bu dönemde, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, yüksek tansiyon, mide-bağırsak, kalp-damar hastalıkları gibi sorunları olanların aşırı tüketimden kaçınması, sağlık bireylerin de bu kuralları gözetmesi gerektiğini belirtiyor.

Olası sağlık sorunları risklerinin dengeli ve sağlık beslenmenin bayram süresince uygulanmasıyla en aza indirilebileceğini vurgulayan uzmanlar, aşırı kahve, çay tüketiminden kaçınılması, su tüketiminin ise aksatılmamasını öneriyor.

"Besin zehirlenmelerine dikkat"

Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elvan Yılmaz Akyüz, sıcak yaz günlerine denk gelen Kurban Bayramı'nda besin zehirlenmelerinin yaşanmaması için kesilen etlerin hazırlama ve saklama koşullarına çok dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Akyüz, kesilen etlerin en kısa sürede parçalanıp buzdolaplarında muhafaza edilmesi, kesinlikle mutfak, balkon gibi sıcak yerlerde tutulmaması gerektiğini dile getirerek, "Ramazan Bayramı'ndan farklı olarak Kurban Bayramı'nda hem tatlı hem de et tüketimi artmaktadır. Bu durum özellikle çocuk, yaşlı ve kronik hastalığı olanlar için sakıncalı olabilmektedir." dedi.

Kırmızı etin hem doymuş yağ hem de kolesterol içeriğinin yüksek olduğunu, üzerindeki görünür yağlar temizlense dahi yaklaşık yüzde 20 oranında görünmez yağa sahip olduğunu aktaran Akyüz, bu nedenle bayramın vazgeçilmezi kavurmanın sadece etin yağıyla hazırlanması gerektiğini söyledi.

Kesimin ardından etin buzdolabında en az 1 gün dinlendirilmesiyle hem lezzetin artacağını hem de sertliğin geçeceğini ancak hemen tüketim isteniyorsa etin, birkaç saat soğan, limon suyu, sirke veya baharatlar gibi asidik maddelerde bekletilerek hazırlanabileceğini ifade eden Akyüz, şu bilgileri verdi:

"Kurban Bayramı'nda etin yanında çikolata, şeker ve tatlı tüketimi de fazladır. Bu hem sindirim sistemini daha da zorlamakta hem de günlük tüketilmesi gereken yağ ve şeker miktarının çok üzerine çıkılmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla kilo artışı ve kolesterol yükselmesi gerçekleşmekte, çocuklarda alerjik reaksiyonlar gözlenebilmektedir. Mide-bağırsak problemleri, kalp rahatsızlıkları olanlar, hipertansiyon, diyabet, böbrek hastaları gibi belli bir beslenme planı olan kişilerin diyetlerini bozmamaları gerekir. Kurban Bayramı'nda da sağlığı bozucu beslenme davranışı yerine sağlıklı beslenme ilkelerinden ayrılmamaya ve porsiyon kontrolüne önem verilmelidir."

Doç. Dr. Elvan Yılmaz Akyüz, pişirilen etlerin yanında C vitamini kaynağı sebze ve meyveleri tüketmenin etin içeriğindeki demirin vücut tarafından daha iyi kullanılmasına yardımcı olacağına işaret ederek, kızartma ve kavurma yerine haşlama veya fırında pişirme tercih edilmesi gerektiğini anlattı.

"Bayram gününe dengeli bir kahvaltıyla başlayın"

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu da bayramda özellikle beslenme düzeninde önemli değişiklikler olduğunu, bunun da diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıkları olanların sağlıklarını olumsuz etkilediğini aktardı.

Bu nedenle sağlıklı kişiler de dahil olmak üzere özellikle kronik hastalıkları olan herkesin Kurban Bayramı'nda doğru beslenme konusunda dikkatli olması gerektiğine işaret eden Aydoğdu, şöyle devam etti:

"Kurban Bayramı öncesinde ilk dikkatli olunması gereken konu, sağlıklı bir kurbanlık almaktır. Tüberküloz, salmonella gibi birtakım bulaşıcı hastalıklar açısından hayvanların veteriner kontrolünden geçmiş olması şarttır. Bayram gününe güzel ve dengeli bir kahvaltıyla başlanması çok önemlidir. Kahvaltıda domates, salatalık, zeytin, peynir, yumurta gibi gıdaların, ayrıca ekmek olarak ise siyah ekmek grubundan bir ekmeğin tüketilmesi gerekmektedir. Reçel, marmelat gibi şeker içeren gıdaları oldukça kısıtlı tüketmek gereklidir. Bal doğal bile olsa ölçülü tüketilmelidir çünkü yarısı şeker ihtiva etmektedir. Yeni kesilmiş hayvanın etinden yapılmış kavurma kahvaltının vazgeçilmezlerindendir. Aslında kurban etinin hemen tüketilmesi kesinlikle tavsiye edilmemektedir. Çünkü dinlendirilmemiş etin sert olmasından dolayı sindirimi de zorlaşmakta, şişkinlik ve hazımsızlık yapabilmektedir. Özellikle de sindirim sistemi hastalıkları olanlarda bu şikayetler daha da artmaktadır. Doğru olan eti 24 saat dinlendirdikten sonra tüketmektir."

"Etin yanında C vitamini içerikli besinler tüketin"

Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu, etin büyük parçalar yerine küçük parçalar halinde tüketilmesinin de sindirimi kolaylaştıracağını belirterek, gıda çeşitliliğinin de bayramda dikkat edilmesi gereken konulardan olduğunu kaydetti.

Etin kaliteli protein dışında B1, B6, B12 ve A vitaminleri, demir, çinko, magnezyum, fosfor gibi mineralleri içerdiğini ancak C ve E vitaminlerini bulundurmadığını dile getiren Aydoğdu, bu nedenle etin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya tüketilmesinin içerdiği vitamin ve minerallerin emilimini arttıracağını, aynı zamanda da sindirimi kolaylaştıracağını vurguladı.

Aydoğdu, kırmızı etin kolesterol içeriğinin fazla olduğunu hatırlatarak, özellikle kalp-damar hastalığı olanlarla diyabet ve hipertansiyon gibi sorunları bulunanların porsiyon kontrolüne dikkat etmesi gerektiğini, ayrıca tüketilen etteki görünen yağın temizlenmesinin de önemli olduğunu bildirdi.

Etin sağlıklı tüketimi için doğru pişirme tekniğiyle hazırlanmasının da önemli olduğunu vurgulayan Aydoğdu, şu bilgileri verdi:

"Yağda kızartılmış et yerine fırında, buğulama veya haşlanmış et çok daha sağlıklıdır. Etin pişirilmesi esnasında katı yağların eklenmesi yerine kendi yağında pişirilmesi fazladan yağ maruziyetini önleyecektir. Öte taraftan ülkemizde mangal kültürü çok yaygındır ve mangalda etin yanmadan pişirilmesi gereklidir. Çünkü yanmış olan et kanserojen olabilmekte ayrıca direk ateş maruziyeti etin içeriğinde bulunan B1, B12 gibi vitaminlerin yapısını bozmaktadır. Etin saklanması da önemlidir. Et, 0-2 derecede birkaç gün, derin dondurucuda ise birkaç ay bekletilebilir. Et eğer dondurulmuşsa tüketilmeden önce buzdolabının alt kısımlarında çözdürülmeli, çözülmüş et kısa süre de tüketilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır."

Doç. Dr. Aydoğdu, öte yandan bayram ziyaretlerinde de ikramların dengeli şekilde tüketilmesi gerektiğinin altını çizerek, şerbetli tatlılar yerine tüketilen sütlü tatlılarda da porsiyon kontrolünün önemli olduğuna değindi.

Aydoğdu, bayram süresince yapılacak egzersiz ve yürüyüşlerin hem alınan kalorilerin harcanmasına hem de tüketilen gıdaların sindirim sisteminde rahatsızlık vermemesine katkıda bulunacağını sözlerine ekledi.

20 Ağu 2018 - 22:44 - Sağlık


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.