Endülüs’te ilk zaferin Tarık bin Ziyad komutasındaki orduyla 711 yılında kazanılmasından itibaren yaklaşık bir 800 sene boyunca Müslümanlar İspanya coğrafyasında önemli bir yer işgal ediyorlar. Emevî Valileri, Emevî Emirleri, Emevî Halifeleri, Hammûdîler, Tavâif-i Mülûk, Murâbıtîn, Muvahhidîn ve son olarak Gırnata Benî Ahmer İslam Devleti hüküm sürmüştür. Ortaçağ Avrupası’nın hatta dünyanın seyrini değiştiren bu muazzam medeniyet 1492 yılında bütün kütüphaneleri yıkılıp, medeniyeti ayakta tutan bütün kitaplar yakılarak yok edilmiştir.
O dönemde bu coğrafyadan İbn Rüşd gibi âlimlerin yanı sıra, İbn Arabî gibi gönüller sultanı insanlar da yetişiyor.
Osmanlı devletinin Endülüs’teki ilme ve gelişmelere yeterince ilgi göstermediği tarihçiler tarafından belirtilmektedir. Osmanlı’nın gücünün doruğunda olduğu o tarihlerde, yanı başında bir İslam devletinin yıkılmasına ve yüz binlerce ciltlik kütüphanenin yakılmasına, üstelik kendisinden yardım istenmişken kayıtsız kalması üzüntü vericidir. Endülüs ün yıkılmasında kendilerinin de zaman içerisinde yaptıkları hatalar mevcuttur. Bunlar taht kavgaları, birbirlerine üstün gelmek için Hıristiyan devletlerden yardım almaları, Yahudi tebaayı emelleri için kullanmaları ve yönetimde yaptıkları basit hatalardır.
Edebiyat ve şiirin doruklarına ulaşmış bir medeniyettir Endülüs medeniyeti…
Belki Endülüs medeniyetinin yıkılmasındaki en büyük etkenler, ilk olarak ihtilafların artması, sonrasında ise Müslüman nüfusun Hıristiyan nüfusa göre azlığı… Endülüs’te Müslümanların en kalabalık olduğu dönemlerde bile Müslümanların Hıristiyanlar nispeti onda bire tekabül ediyor. Bu kadar azınlıkta kalmaları, idare eden konumunda dahi olsalar, aldıkları mağlubiyetlerin ardından ciddi bedeller ödemelerine neden olmuştur.
Madrid (Magrid), Cordoba (Kurtuba) gibi şehirlerin Müslümanlar tarafından kurulmuştur. Tarihin tozlu sayfaları arasında kalmış, kitapları yakılmış, eserleri yıkılmış, ama ürettikleriyle bütün İslam coğrafyasını etkilemiş bir medeniyettir. Onların yaşadığı yıkılma, bir asır geçmeden Osmanlı’nın da duraklama dönemine girmesi ve peşinden gerileme gelmektedir.
Kaderlerimiz birbirini çok andırıyor Ama nasip… İnsanlar gibi devletlerin de ömürleri var. “Her şey yok olup gidicidir, Ona bakan yüzü müstesna…” diyor ya ayet, işte tarih bunun delilidir.
Bugün camilere haç koymuşlar, olmuş kilise,
Bugün çan sesleri dolmakta garib Endülüs’e.
Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.