3 yıl önce Sakarya MEM tarafından düzenlenen konferansında başörtülü rehber öğretmenleri sarhoş pilotlara, haç çıkaran Hristiyanlara benzeterek: Onların maşallah, inşallah gibi dini terminolojiyi kullanarak rehberlik yapamayacaklarını ifade eden Prof. Dr. Üstün Dökmen, dün yine bir röportajında başörtülü psikolojik danışman ve rehber öğretmenlere yönelik 28 Şubatçı refleksiyle adeta içindekilerini kusmuş. Katı pozitivist kafanın ürünü olan bu akademisyen, düşüncelerini bilimsellik ve rasyonellik adı altında anlatarak güya herkesi bu noktada buluşturmaya çalışıyor.
Türkiye'de uzunca süredir bilimsellik denilince akla maalesef din, ahlak ve metafiziğe ait şeylerin inkarı ya da reddedilmesi gelmiştir. Bunda katı pozitivist ve seküler düşüncenin etkisi çok fazladır. Zira o düşünce akımına göre bilim denilince sadece deney ve gözlem gelir. Onun dışındaki her şey reddedilir. Anlayamadığım şey ise insanların dini ve ahlaki düşüncelerini yaşamalarının bilim yapmaya ya da mesleki görevini icra etmeye niçin engel olduğudur. Bu kafa bilimin ne olduğunu bilmiyor. Bilimde rasyonellik objektiflik, tutarlılık ve aklın ilkeleri önemlidir. Bilim insanların dinî, ahlaki ve siyasi görüşlerine karşı değildir.
Üstün Dökmen, her şeyi döküp yıkmakta maşallah mahir birisi. Başörtüsü takan psikolojik danışman ve rehber öğretmen hangi gerekçe ile bilimin verilerini ters yüz ediyor bana söyler misin? Sen, kafandaki ideolojik din ve bilim anlayışını akademisyen kisvesi altında biz akademisyenlere yutturacağını mı sanıyorsun??? Hocam, bu kafa yapısıyla bilime hizmet ettiğini mi düşünüyorsun? Felsefe ve bilim her zaman birbiri ile iç-içe olmuştur. Bana söyler misin,? Bu düşüncelerini temellendirecek hangi filozof ve bilim adamı var? Dipnotların nerede Dökmen hoca? Bir bilim adamı konuşurken sağlam temellere dayanan delillerle konuşur, ideolojik olarak değil.
Kişinin başındaki örtü ya da taktığı haç onun değer yargısını ifade eder. Bu onun mesleğini icra etmesine engel değildir. Madem ki bilimden bahsediyorsun elinde başörtüsü takan rehber öğretmenlerin psikolojik danışmanlık hizmetlerini iyi yapamadığı ve inançlarının öğrencilerle olan görüşmelerinde olumsuzluk yarattığı yahut görüntüsünün öğrencilerde olumsuz tutum ve tavırlara neden olduğu ile ilgili bir anket, makale yahut akademik bir çalışma var mı? Hiç başörtüsü takan rehber öğretmenlerle bu durumu konuştun mu? Okullara gidip öğrencilerle ve yöneticilerle görüşme yaptın mı? Kullanılan başörtüsünün olumlu-olumsuz etkileri ile ilgili öğrencilerine bir tez çalışması verdin mi?
Daha pek çok şeyi sıralayabilirim ama sanırım bu sorular ona fazlasıyla yeter. Eğitimden gelen ve yöneticilik de yapmış olan bir akademisyen olarak eğitim yöneticilerine tavsiyem; ideolojik ve önyargılı akademisyenleri okullara ve toplantılarınıza davet etmeyin. Onlardan alacağınız hiç bir şey yok. Zira onlar içinde taşıdıkları ideolojik ve önyargılı din anlayışlarını eğitimcilerin huzurunda kusuyorlar. Bilim adamı bilim adamı gibi olmalı. Bu konuşmaların tamamı onun ideolojik ve çarpık din anlayışının bir göstergesidir.
Üstün Dökmen sana tavsiyem: Önce dinin ve dindarlığın ne olduğunu seküler din anlayışını bir tarafa bırakarak bilimsel olarak öğren, biraz din hakkında doğru bilgiler edin, ondan sonra konuş. Ön yargılarını bilim kisvesi altında anlatma! Bahsettiğin konu ile ilgili yapılmış akademik çalışmalardan bahset. Senin algı ve izlenimin hakikatin yerine geçemez. Senin keyfin istiyor diye ya da kafanda kurmuş olduğun dünya görüşü öyle diye senin gibi dünya görüşüne sahip olmayan insanlar hakkında bu şekilde konuşma. Bilim adamı problemlere bilimsel bakar. Hele hele bir sosyal bilimci, konusu insan olduğu için meseleye pozitif bilimci gibi bakmaz. Zira bu bilim dalında “açıklamadan” önce “anlama” söz konusudur. İndirgemeci ve genelleyici her yaklaşım bilimden uzaktır. İnşallah ön yargılarını kırar ve bu ideolojik körlüğünü bir tarafa bırakarak gerçekten empati duygusuyla insanlara bakarsın.
Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.