Siyonist İsrail Yıkılacak, İnsanlık Kazanacak

Filistin’de katliamlar 1 ayı geçkin süredir aralıksız devam ediyor. Çocuk, kadın, hasta, yaşlı demeden masumların öldürüldüğü, insanlığın, insan onurunun katledildiği Gazze’deki soykırıma dur demek, Gazze’deki şanlı direnişe destek vermek için Memur-Sen ve Diyanet-Sen olarak alanlardayız.  Orada sadece savaş uçaklarıyla değil, açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla mücadele eden Filistinli kardeşlerimize desteğimiz, dayanışmamız devam ediyor.

Bugün ABD ve güdümündeki Batı aynı coşkuyla Gazze’deki katliamı kutluyor. Akif’in tek dişi kalmış canavar olarak tesmiye ettiği vahşi soykırımcı Batı, milyonlarca Müslümanın katlinden sorumludur. Irak’ta, Bosna’da, Afganistan’da, Suriye’de, Anadolu’da, Afrika’da, Amerika kıtasında vahşi soykırımlar yaptılar. Müslümanların kanını dökmeye doymayanlar bugün de Gazze’de soykırım yapıyorlar. Ancak biliyoruz ki Gazze son olmayacak. Gazze daha başka soykırımların habercisi.  İşte bu yüzden diyoruz ki:

Kudüs’ün kaderi İstanbul’un kaderidir. Gazze’nin kaderi Türkiye’nin kaderidir.

Gazze’deki soykırıma yol açan, insani ateşkes tasarılarını, barış çağrılarını veto eden ABD,  Gazze’de yaşanan soykırımda kullanılan silahları veren de ABD. Medya tekeliyle mazlumun sesini kısan, zalimin propagandasını yapan, soykırımı gizlemek için medya gücünü seferber eden de ABD.

7 Ekim'den bu yana Gazze’ye  tonlarca  bomba atılmış. Bu bombanın gücü Hiroşima'ya atılan bombanın nerdeyse 2  katı. 5 bin çocuk, 3 bin kadın olmak üzere 11 bin Filistinli katledildi, 27 binden fazla Filistinli yaralandı.  Binlerce kişi de kayıp veya enkaz altında.   Ama İslam Dünyası istisnalar dışında sessiz. Sadra şifa bir ses yok. Güney Amerika’dan İsrail’le ilişkisini kesen ülkeler var ama İslam dünyasında çıt yok.

O nedenle Türkiye’nin, bizlerin Filistinli kardeşlerimizin sesi olmamız onlara desteğimizi aralıksız devam ettirmemiz çok önemli. O yüzden Memur-Sen ve bağlı sendikalar haftanın her günü eylemle, mitinglerle, basın açıklamaları ile alanlarda olmaya devam ediyor. Yardım kampanyaları ile, troy kartla, Siyonist menşeli ürünlere boykotla Filistinli mazlumların yanındayız.

Soykırım karşısında sessiz kalan,  Gazze halkını İsrail’in olmayan insafına terk eden  Mehmet Akif’in ifadesiyle dipdiri meyyitler hükmündeki İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’nin Fatihasını basın açıklamamızda o yüzden okuduk. Çünkü zulme karşı sessiz kalmak da suçtur.

Gün zalim Firavun’un katliamlarına karşı çıkma günüdür. Nemrudlaşan Siyonist Netenyahu’nun yaktığı ateşi söndürme günüdür.  Gün, dünyanın “5’ten büyük” olduğunu gösterme günüdür. Gün mazlumu zalim, zalimi mazlum gösteren, ikiyüzlü bu tiranlık sistemine karşı insanlık onuruna sarılma günüdür.

Bu yüzden ABD Büyükelçiliği önünde düzenlediğimiz mitingde soykırıma destek için İsrail’e koşan, “ABD Dışişleri Bakanı olarak değil bir Yahudi olarak buraya geldim” diyerek İsrail’in katliamlarını kayıtsız şartsız destekleyen 4 bin çocuğun katili “Antony Blinken’i Türkiye’de istemiyoruz” dedik.

Ey katil İsrail ve onun destekçileri, zulmün ateşi sizi de yakacak! Zulm ile abad olmaz. Yıkılacaksınız! Mazlumun ahı sonunuz olacak. Siyonist İsrail yenilecek, insanlık kazanacak.