Bir Yiğit Lazım

Katil İTrail'in Gazze'ye, çoluk çocuk, kadın, yaşlı, sivil ayırmaksızın 37 gündür bombardımanı devam ediyor.

Dünyada eşi görülmemiş bir katliam ki hastaneler,  yoğun bakım üniteleri, mülteci kampları hiç bir şekilde hedef ayırmadan bombalanıyor.

Buna da dünyanın hiç bir ülkesi hala ciddi manada bir tepki vermiyor. Bugünden sonra dünyanın neresinde,  kime karşı olursa olsun bir hastane saldırısı,  sivil katliamı oldu mu nasıl savaş suçlusu  İlan edilecek, hangi hakla müdahalede kim bulunabilecek merak ediyorum.

Sözüm ona dünyanın gelişmiş, "medeni" "süper güç" kime ne anlatacak.

İslam işbirliği Teşkilatı üyeleri, Arap Birliği daha hangi durumda ne zaman hareket edecek.

Yani daha ne olması lazım, vahşetin boyutu hangi boyutlara ulaşması lazım ki insanlar fiili olarak yeter diyecek. Nükleer, biyolojik, kimyasal silahlar kullanarak katledilirse mi çocuklar müdahale edilecek.

Yani katliamın çeşidine göre mi müdahale edilecek.

Böyle bir anlayış, böyle bir izan, böyle bir insan hakları, ahlak anlayışı... olabilir mi?

Sadece ekonomik gerekçelerle ya da dünyadaki çocuk, sivil vb. katliamlarda kınama mesajı yayınlamak için bir araya gelmiş hangi topuluğunuz varsa yerin dibine batsın inşaallah.

Koca koca devletleri yöneten "Koca koca" adamlardan bir tanesi çıkıp da ben bu zulmün devam etmesine çoluk çocuk katledilmesine seyirci kalmayacağım artık.

Tüm sıhhiye ekibimle şu gün şu saatte Gazze'ye inecek ve insani yardım adına, sivilleri koruma adına ne gerekiyorsa yapacağım. 

Ekibime zarar gelirse savaşa müdahil olurum diyebilecek bir adam yok mu ya...

Yerin dibine batsın ekonominiz, yerin dibine batsın teknolojiniz,  yerin dibine batsın tüm tedirginlikleriniz. 

Gazze'de 10 dakikada bir çocuk ölüyor. Bu şu demek 10 dakika sonra ölmesi muhtemel bir çocuk ölmeyi bekliyor.

Bu çocuk senin çocuğun, torunun, kardeşin, apartmandaki komşun olması ihtimalini düşün.

Bugün değilse yarın, aynı sonuç hepimizi bekliyor.

Sadece sıramız gelmedi.

İlk buldukları fırsatta hepimize sıra gelecek.

Bu Yahudi zalimi dünyayı ahtapot gibi hem fiziksel,  hem zihinsel, hem de güç olarak sarmış esir almış.

Normalde bir Hristiyan bir yahudiden nefret eder.

Hem de bir Müslümandan ettiğinden daha fazla.

Ama gördüğünüz üzere neredeyse dünya üzerinde Hristiyan dünyasından bir tane bile devlet nezdinde itiraz yok. Bu soysuz siyonistler medya eliyle, güçle,  algıyla devlet yoneticilerini belirleyip devletleri, halkları, yine algıyla istediği yöne kanalize etmekte çok ustalaştılar. 

Yarın bir bahaneyle senin ülkenle de savaşacak.

Ve şunu unutma senin ülke halkının çoğunluğu kendi ülkesinin yanında olmayacak.

Bu da yetmeyecek kendi ülkesinin yöneticilerini suçlayacak.

Kıymetli dostlar dünya yahudinin avuçları içinde esir olmuş.

İstediği gibi yazıyor, çiziyor, istediğini izletiyor,  istediğini sansürlüyor.

Bu duruma itiraz eden bir avuç topluluk var onları da kurmuş oldukları faiz sistemiyle ekonomik olarak mengeneye almış durumda.

Tüm hesapları altüst edecek bir liderin çıkması gerekecek. 300 kişiyle 1000 kişiyi yenen Efendimiz (sav) gibi.

Düşman sayısına göre bir avuç denebilecek ve dünyanın en büyük savunma duvarını (çin seddi) yaptıracak cengaverler lazım.

Bilinen Tarihe göre kendisinden 4 kat büyük bir orduyu (50 bin'e 200 bin) büyük bir hezimete uğratan Alparslanlar gerek.

Karadan gemileri yürütecek zekâda, "Ya İstanbul beni alır ya ben İstanbul 'u" diyen kararlılıkta Fatihler lazım.

Her türlü fitne fesadı kol gezdiği,  kendi halkından daha çok ajanın yaşadığı bir dönemde 33 yıl ülkeyi tek karış toprak vermeden yönetecek Abdülhamid Han'lar lazım...

Bu güç,  bu feraset, bu bilgelik milletimizde fazlasıyla mevcut Allah'ın izniyle.

Cesaretimizi toplayıp, Besmelemizi çekip Allah Allah diyerek bugün kafirin zulmüne karşı mazlum Müslüman kardeşlerimizin yanında olmazsak; yarın Allah diyecek kimsemiz kalmaz ve Allah’ın yardımından mahrum kalırız. Allah bu durumdan hepimizi korusun. Bundan daha büyük bir mağlubiyet de yoktur zaten.

Selam ve dua ile Allah tüm Müslümanlara Feraset,  basiret, cesaret ve göğsündeki İmanın hakkını verecek bir güven ve teslimiyet ihsan eylesin inşaallah...