Herkes tarafından kutsal meslek olarak kabul edilen öğretmenlik mesleği yine her zamanki tatlı ve bir o kadar güzel kelimelerle 24 Kasım günü kutlanacak. Öğretmenler Günü yaklaştıkça toplumun her kesiminde öğretmenlerimizin gururunu okşayacak mesajlar yayınlanmaya başlayacak. Ama normalde öyle mi yoksa sadece mesajlardan mı ibaret anlamış değilim.
Öğretmenlik mesleği devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği olarak tanımlanır. Öğretmen ise bu mesleği yerine getiren kişidir. Bir toplumun geleceğini inşa eden, toplumun ve ülkenin gelişmesini sağlayan, bireyleri çağın bilgi ve becerileri ile donatan en büyük etken şüphesiz ki öğretmenlerdir. Öğretmenler toplumu inşa noktasında çok büyük bir görev üstlenmişler ve bu görevi layıkıyla yapmak adına büyük bir özveri ile çalışmaktadırlar. Son olarak pandemi sürecinde öğretmenlerimizin ne büyük fedakarlıklar yaptığına tüm ülke olarak şahit olduk. Özelde Elazığ'da ise deprem sürecinde depremin yaralarını sarmak adına her platformda görev aldılar. Yardımların dağıtılması, yurt ve okulların depremzedelere hazırlanması, 65 yaş aylıklarının dağıtılması, Psikososyal Destek çalışmaları gibi birçok yerde görev aldı öğretmenlerimiz. Buların yanında ise öğrencilerinin geri kalmaması adına canlı dersler yaptılar ve bu uğurda evladını kaybeden öğretmenimiz oldu. Bütün bunları yapmalarına rağmen öğretmenlerimize verilen değer maalesef toplumumuzda giderek azalıyor. Ama bilinmelidir ki eğitimin temel unsuru öğretmendir. Öğretmen olmadığı zaman bazı şeylerin eksik kaldığını bu pandemi sürecinde görmüş olduk. Çünkü öğretmen toplumu bir hamur gibi şekillendiren, geleceğimize yön veren mimarlardır. O yüzden öğretmenlerimize verilen değer her şeye değer.
Tüm bunların yanında öğretmenlik mesleği giderek itibarsızlaştırılmaya, toplum önündeki saygınlığı giderek azalmaya başlandığı bu günlerde yine bir öğretmenler gününde bakanlığımıza özellikle yeni Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof. Dr. Mahmut Özer'e büyük bir fırsat doğmuştur. Bugünlerde de Türkiye'nin en büyük eğitim sendikası Eğitim-Bir-Sen öğretmenlik mesleğinin özel bir ihtisas mesleği olduğunun ve bir kanunun olmasını en üst perdeden dillendiriyor. 81 ilde eş zamanlı yaptıkları basın açıklamaları ve hazırladıkları raporları ile gündemi sıcak tutmaya gayret göstermiştir. Özellikle hazırladığı "Öğretmenlik Meslek Kanunu" raporunda mevcut durumun tespitlerini yapmış ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşmış.
Ülkemizde yaklaşık 1 milyon 200 bini aşkın öğretmen bulunmaktadır. Ama eğitimin temel taşı olan öğretmenlerimizin bir meslek kanunu olmaması ülkemiz adına büyük bir eksikliktir. Bütün öğretmenlerimizi kapsayacak özel ihtisas mesleği olan öğretmenliğin artık bir kanuni bir düzenleme kapsamına alınması elzem olmuştur.
Öğretmenlik Meslek Kanununda olması gerekenleri sıralayacak olursak:
1- Öğretmenlerimizin mali ve özlük haklarının geliştirilmesi,
2- İstihdam tipinin tek tip olması. Ücretli ve Sözleşmeli öğretmenlik uygulamalarının son bulması,
3- Kariyer Basamak sisteminin getirilmesi. Aday Öğretmen, Öğretmen, Uzman Öğretmen ve başöğretmen şeklinde belirlenmesi ve her basamak kademesi bir öncekinden yetki, hak ve özlük hakları bakımından iyileştirilmelidir. Burada ayrıca üniversiteyi bitirerek daha sonra da KPSS'de milyonlarca kişi arasında başarılı olarak öğretmen olan arkadaşlarımıza uygulanan Adaylık Kaldırma Sınavı'nın da kaldırılması uygun olacaktır.
4- Her geçen gün artarak devam eden şiddet olaylarının önüne geçebilmek için bu kanunda olmazsa olmazların arasında şiddete karşı yasal bir düzenleme olmasıdır. Şiddet,tehdit ve cebir uygulayan kişilere iki yıldan başlayan hapis cezalarının getirilmesi.5- Dezavantajlı bölgelerde görev yapanlara ek hizmet puanı ve ek hizmet tazminatı verilmesi. Bu şekilde yapılacak bir düzenleme ile dezavantajlı bölgelerde görev yapan öğretmenlerin orada kalmalarını daha cazip hale getirebilir ve kalma sürelerini kendi istekleri ile arttırmış olacaklardır.
Mesleklerinin itibarının hak ettiği yere taşınması, uğradıkları şiddetin önlenmesi, mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi adına yapılacak yasal bir düzenleme yaklaşan Öğretmenler Gününde öğretmenlerimize verilebilecek en büyük hediyelerin başında gelir. Umarım yetkililerin de dile getirdiği Öğretmenlik Meslek Kanunu söylemleri 24 Kasım günü vaatten çıkar gerçeğe dönüşür.
Bu vesile ile öncelikle görevi başında şehit düşmüş ve ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimize Allah'tan rahmet dilerim.
Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Memur Postası Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Memur Postası hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Memur Postası editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Memur Postası değil haberi geçen ajanstır.